Prof. Dr. Toker Ergüder: Tütün endüstrisinin yeni hedefi kadınlar, sigara içme oranları hızla artıyor
Tütün kullanımının artık yalnızca bir halk sağlığı sorunu olmaktan çıkıp, küresel ölçekte bir salgın haline geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Toker Ergüder, dünya genelinde her yıl 8 milyondan fazla erken ve önlenebilir ölümün tütünle ilişkili olduğunu belirtti. ‘Sağlık için Sigara Alarmı Dergisi’nin tanıtım toplantısında konuşan Prof. Dr. Ergüder, 2023 yılı Türkiye Hane Halkı Sağlık Araştırması verilerini paylaşarak, şu uyarılarda bulundu: “Tütün kullananların oranı genel nüfusta %36,6’ya çıktı ancak en dikkat çekici artış kadınlar arasında oldu. 2023 verilerine göre Türkiye’de 8 milyonun üzerinde kadın sigara kullanıyor. Kadınlardaki kullanım oranı %24,4’e ulaşmış durumda. Ben 30 yıllık meslek hayatımda böyle bir oran görmedim ve ne yazık ki kadınlardaki salgın artıyor.”
Genç kadınlar arasında tütün kullanımı arttı
Sigara kullanımının 15-29 yaş grubundaki genç kadınlar arasında dramatik biçimde arttığını belirten SBÜ Gülhane Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Toker Ergüder, “2017 yılında 1.495.000 genç kadınımız sigara içerken, 2023’te bu sayı 2 milyona yaklaştı. Özellikle 2013 yılından sonra slim (ince) sigaralar ve kadınların özgürlük temalarıyla ilişkilendirilen reklam stratejileri, kadın kullanıcı sayısında belirgin bir artışa yol açtı. Ayrıca eğitim ve sosyal statü arttıkça kadınlarda sigara kullanımının da arttığını görüyoruz. Bu, erkeklerde tam tersidir. Sigara firmaları bunu çok iyi bilip, özellikle 2013 yılından sonra kadınlara yönelik hem ürünlerini değiştirdiler hem de bu kampanyalara başladılar” dedi.
Sağlık için Sigara Alarmı Dergisi yeniden yayın hayatına başladı
Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği tarafından yayımlanan ve Türkiye’de tütünle mücadele alanında önemli bir yayın organı olan ‘Sağlık için Sigara Alarmı’ dergisi, uzun bir aradan sonra yeniden yayın hayatına başladı. Ankara’da düzenlenen tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, hem derginin tarihsel sürecini hem de Türkiye’de sigarayla mücadelenin geçmişini ve bugününü değerlendirdi.
Sigarayla mücadelemiz kararlılıkla sürüyor
Prof. Dr. Yasemin Açık, derneğin 1993 yılında Elazığ’da kurulduğunu hatırlatarak, “1994 yılında da ‘Sağlık için Sigara Alarmı’ isimli dergimizi yayımlamaya başladık. Bu dergi, sigarayla mücadelede bilimsel ve toplumsal bilincin gelişmesine önemli katkılar sundu” dedi. O dönemlerde sigarayla mücadelede kayda değer kazanımlar elde edildiğini, yasal düzenlemeler yapıldığını, sonrasında sigara içme ve pasif etkilenim oranlarının düşmesi sebebiyle derginin yayın hayatına ara verildiğini aktardı.
Pasif içicilik ve kullanım oranları yeniden artışta
Bugün gelinen noktada ise tütün kullanım oranlarının ve pasif içiciliğin yeniden arttığını vurgulayan Prof. Dr. Açık, bu nedenle 2025 yılı itibarıyla ‘Sağlık İçin Sigara Alarmı’ dergisinin yayın hayatına kaldığı yerden devam ettiğini açıkladı. Sigarayla mücadeleye uzun yıllardır aralıksız devam ettiklerini belirten Prof. Dr. Açık, “Bundan önceki dönemde olduğu gibi, bundan sonraki süreçte de sigarayla mücadelede aynı kararlılık ve aynı hedefler doğrultusunda çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
Tütün kullanımı nüfus artışının üzerinde seyrediyor
Tütün kullanımındaki artışın Türkiye’deki nüfus artış hızını belirgin şekilde aştığını dile getiren Prof. Dr. Toker Ergüder, bu artış yalnızca niceliksel olarak değil, aynı zamanda demografik etkileri bakımından da ciddi halk sağlığı sorunlarına işaret ettiğini kaydetti. Özellikle “tütün kullanımındaki artışın nüfusun büyümesine bağlı olduğu” yönündeki eleştirilere yanıt veren Prof. Dr. Ergüder, yapılan analizlerin bu iddiayı çürüttüğünü, 2023 verilerine göre erkeklerde nüfus artış hızı %8,4 olarak hesaplanırken, aynı dönemde tütün kullanımındaki artış oranının %15,1 ile neredeyse iki katına ulaştığını vurguladı.
Türkiye’de kadın nüfusundaki artış hızının %8,7 olarak ölçülürken, tütün kullanımındaki artış oranının %30,15 olarak kaydedildiğini açıklayan Prof. Dr. Ergüder, bu durumun yalnızca tütün bağımlılığı açısından değil, tütünle ilişkili hastalıkların görülme sıklığı açısından da gelecek yıllarda ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye, erkeklerde akciğer kanserine bağlı ölümlerin en sık görüldüğü ülkeler arasında yer alıyor. Ancak bu eğilim bu şekilde devam ederse, önümüzdeki 10 yıl içinde kadınlarda da akciğer kanseri ölümleri ciddi şekilde artacak. Şu anda yaşanan artış, önümüzdeki dönemde daha büyük bir sağlık krizinin habercisi.”
Elektronik sigara kullanımı erkekler arasında yükselişte
Sigara kullanımının sadece içen bireyleri değil, çevresindekileri de etkilediğini hatırlatan Prof. Dr. Ergüder, “Evlerde ve iş yerlerinde pasif maruziyet yeniden artışa geçti. Elektronik sigara kullanımı ise özellikle erkekler arasında giderek aratıyor. Bu yeni ürünlerin de ciddi sağlık riskleri taşıdığını unutmamalıyız” dedi.
12 milyon kişi sigara nedeniyle hayatını kaybedecek
Türkiye’de şu anda yaklaşık 23 milyon kişinin sigara kullandığını belirten Prof. Dr. Ergüder, “Eğer bu eğilim değişmezse, önümüzdeki yıllarda 12 milyona yakın insan sigaraya bağlı hastalıklardan hayatını kaybedecek. Ülkemiz insanları hayatını kaybederken, Amerikan borsasında, New York borsasında hissedarları olan sigara şirketleri, bu insanların ölümlerinden milyarlarca dolar para kazanacaklar. Ölen biz olacağız, kazanan bu yabancı sigara şirketleri olacak” diye konuştu.
Prof. Dr. Ergüder, 2008-2012 döneminde Türkiye’nin sigarayla mücadelede dünya çapında örnek bir başarı yakaladığını, ancak bu başarının sürdürülemediğini vurguladı. “Dünya Sağlık Örgütü bile o dönemde Türkiye’nin başarısını hayranlıkla izlemişti. Şimdi ise bu başarıyı yeniden inşa etme zamanı” dedi.
Elektronik sigara üzerinden yeni stratejiler devrede
Tütün endüstrisinin bilimsel çalışmaları ve halk sağlığı politikalarını etkileme çabalarının son yıllarda özellikle elektronik sigara üzerinden yoğunlaştığına da değinen Prof. Dr. Ergüder, “2018-21 ve son olarak 2023 yılı sonunda Türkiye’ye elektronik sigaraların girişini kolaylaştırmak için çok kapsamlı faaliyetlerde bulundular. 2018’de üst düzey kurumlara sunulan bir dosyada yer alan bilimsel çalışmaların tamamının, tütün şirketleri tarafından finanse edildiği ortaya çıktı. Elektronik sigarayla ilgili yapılan elimizdeki tüm çalışmalar, sigara firmaları tarafından finanse edilmiş çalışmalardır. Tüm bu bilimsel görünümlü çalışmalar, kamuoyunu yanıltmaya yönelik manipülatif içeriklerdir” bilgisini verdi.
Bağımsız araştırmalara destek: Yeni kanıtlar ortaya çıkıyor
Tütün endüstrisinin etkisinden bağımsız, yerli bilim insanlarının öncülüğünde yürütülen araştırmaların ise son dönemde önemli bulgular ortaya koymaya başladığını belirten Prof. Dr. Ergüder, “Bu çalışmalar endüstriden bağımsız olarak yürütülüyor ve bulgular yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacak” dedi.
Prof. Dr. Recep Akdağ: Üç temel sorun; tütün, obezite ve hareketsizlik
Eski Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Türkiye’nin 2008-2012 yılları arasında tütünle mücadelede dünyaya örnek olacak bir başarı hikâyesi yazdığını, ancak gelinen noktada kazanımların kaybedildiğini ve sigara kullanım oranlarının yeniden arttığını vurguladı.
Türkiye’nin sağlık geleceğini şekillendirecek üç temel başlığa dikkat çeken Prof. Dr. Akdağ, tütün kullanımının azaltılması, obezitenin önlenmesi ve hareketli yaşamın yaygınlaştırılması alanlarında başarının sağlanamaması durumunda sadece hastalık yükünün değil, sağlık harcamalarının da artacağını kaydetti. “Bu üç konuyu çözemezsek, Türkiye’nin bir sağlık geleceği yok” diyen Prof. Dr. Akdağ, özellikle çocuklar ve gençlerin mücadeleye aktif olarak dahil edilmesinin kalıcı başarı için şart olduğunu ifade etti.
Tütünle mücadelede klasik yöntemler yetmiyor
Prof. Dr. Akdağ, farkındalığı artırmaya yönelik yeni bir iletişim stratejisi ve toplumsal seferberliğin hayata geçirilmesinin, Türkiye’nin tütünle mücadeledeki önceki başarılarına yeniden ulaşması açısından kritik olduğunu vurguladı. İletişimin dijital mecralara kaydığına işaret eden Akdağ, sosyal medyanın gücünün tütünle mücadelede daha etkin kullanılmasının önemine değinerek, “Artık klasik yöntemlerle yol alamayız. Bu yeni dönemde gençlerle, çocuklarla, sosyal medya fenomenleriyle sosyal medya üzerinden yeniden farkındalık oluşturmalıyız” diye konuştu.
Prof. Dr. Cevdet Erdöl: Sigara, görerek bulaşan bir kitle imha silahı
Eski TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, tütün ürünlerinin halk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekerek, sigarayı ‘görerek bulaşan bir kitle imha silahı’ olarak niteledi.
Prof. Dr. Erdöl, hiçbir savaş aracının, atom bombası da dahil olmak üzere, sigara kadar çok can almadığını belirterek, “Kitle imha silahları düşmana karşı kullanılırken, sigara kendine, eşine, çocuğuna, en yakınındaki insanlara yöneltilmiş bir tehdittir. Tütün kullanımına bağlı ölümler bu sayının iki katına ulaşmasına rağmen toplumda sigaraya karşı yeterli tepkinin gösterilmiyor, acil ve etkili önlemler alınması gerekiyor” dedi.
Ortak ağızlıkla kullanılan nargile ve e-sigara bulaşıcı hastalık riskini artırıyor
Prof. Dr. Erdöl, sadece klasik sigaranın değil, elektronik sigara ve nargile gibi ürünlerin de ciddi sağlık riskleri taşıdığını belirterek, özellikle gençlerin bu ürünleri ortak ağızlıkla kullandıklarına dikkat çekti. ‘Fırt çekiyorlar’ dedikleri şey aslında ölüm çekmektir’ şeklinde konuşan Erdöl, bu alışkanlıkların bulaşıcı hastalıklara da zemin hazırladığını söyledi.
Bağımlılık zincirinde ilk halka: Sigara
Sigaranın, bağımlılığa açılan kapı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Cevdet Erdöl, uyuşturucu kullanımına başlayan bireylerin büyük çoğunluğunun ilk adımı sigara ile attığını hatırlattı.
Ailelerin uyuşturucudan endişe duyuyorsa sigarayla mücadeleye öncelik vermeleri gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Erdöl, “En kolay ulaşılan bağımlılık maddesi, en tehlikelisidir yani sigaraya çocuk kolay ulaştığı için en tehlikelisi o’dur. İçiciliğe ve uyuşturucuya başlayanların %99’u içiciliğe sigarayla başlıyor. Eğer siz uyuşturucudan anne baba olarak, aile olarak korkuyorsanız, mutlaka sigarayla mücadele etmeniz lazım. Sigarayla mücadele ederken “ben içeyim, çocuğum içmesin” olmaz. Bu yanlış bir anlayıştır. Tütünle mücadelede toplumsal farkındalık artmalı ve özellikle kadınlar ile çocuklara yönelik önleyici stratejilerin güçlendirilmesi geriyor” dedi
Prof. Dr. Nazmi Bilir: Tütünle mücadele tüm vatandaşların ortak sorumluluğu
Sağlık için Sigara Alarmı Dergisi Editörü Prof. Dr. Nazmi Bilir, tütünle mücadelede geçmiş yıllarda elde edilen başarıların son dönemde zayıflayan uygulamalar nedeniyle risk altında olduğunun altını çizerek, Türkiye’nin kararlı adımlarla yeniden aynı başarıyı elde edebileceğini kaydetti.
Tütünle mücadelenin yalnızca sigara içmeyenlerin değil, sigara içen bireylerin de desteğini alarak yürütülmesi gereken bir süreç olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bilir, “Sigara mücadelesi, sigara içmeyenlerin içenlerle savaşı değildir. Bu mücadelede esas hedef, sigara içen bireylerin de bu zararlı alışkanlıktan uzaklaşmasını sağlamak ve onları yanımıza almaktır. Yani bu, hep birlikte yürütülecek bir mücadeledir; tütünle ve tütün endüstrisiyle” dedi.
Tütün endüstrisinin zararlarını bilerek ürünlerini pazarlamaya devam ettiğini belirten Prof. Dr. Bilir, “Tütün endüstrisi son derece acımasız ve zalimdir. Ürünlerinin insan sağlığına zarar verdiğini ve ölümlere neden olduğunu bilmelerine rağmen satış için yoğun çaba göstermektedirler ama biz haklıyız, biz sağlığı savunuyoruz ve bu mücadelede başarının tekrar mümkün olduğuna yürekten inanıyoruz” diye konuştu.
Yorum gönder