Menopoz Belirtilerini Küçümsemeyin! Bazıları Alzheimer Uyarısı Olabilir
Kanada merkezli yeni bir araştırma, ateş basması, gece terlemeleri, uykusuzluk, ruh hali dalgalanmaları gibi menopoz belirtilerinin yalnızca geçici rahatsızlıklar olmadığını; kadınların gelecekteki beyin sağlığı ve Alzheimer riski hakkında erken ipuçları olduğunu saptadı. CAN-PROTECT adı verilen bu geniş çaplı araştırmanın verilerine göre, perimenopoz döneminde daha fazla belirti yaşayan kadınların, ilerleyen yıllarda bilişsel ve davranışsal değişim yaşama olasılığı daha yüksek. Araştırmacılar bu dönemde östrojen bazlı hormon tedavisi kullanan kadınlarda Alzheimer riskinin kayda değer oranda azaldığını belirlediler.
Kadınlar Neden Daha Fazla Risk Altında?
Alzheimer hastalığı, hafıza kaybı ve kişilik değişimleriyle seyreden ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Kadınlar, erkeklere kıyasla bu hastalığa yakalanma açısından iki kat daha fazla risk taşıyor. Uzun yıllar bunun yalnızca kadınların daha uzun yaşamasından kaynaklandığı düşünülüyordu. Ancak östrojen hormonundaki düşüş, yeni bulgulara göre beyin sağlığı üzerinde doğrudan etkili olabilir.
Östrojen; hafızayı koruyan, nöronlar arası bağlantıyı güçlendiren, duygudurumun düzenlenmesine katkıda bulunan ve beyindeki zararlı proteinlerin atılmasını kolaylaştıran önemli bir hormondur. Menopozla birlikte bu hormonun düşmesi, beyni dejeneratif hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirebilir.
Belirti Sayısı Arttıkça Risk de Artıyor
Araştırmada, 896 postmenopozal kadının geçmişte yaşadığı menopoz belirtileri ile güncel bilişsel ve davranışsal durumları karşılaştırıldı. Katılımcıların %74’ü perimenopoz döneminde semptom yaşadığını bildirdi; ortalama dört belirtiyle en sık görülenler ateş basması (%88) ve gece terlemeleriydi (%70).
Daha fazla belirti yaşayan kadınlarda, yıllar sonra hem hafıza ve dikkat gibi bilişsel alanlarda hem de sosyal etkileşim ve duygudurum gibi davranışsal alanlarda daha fazla bozulma saptandı. Bu durum, menopoz semptomlarının sadece geçici rahatsızlıklar değil, potansiyel olarak nörolojik risk göstergeleri olabileceğine işaret ediyor.
Hormon Tedavisi Koruyucu Olabilir mi?
İlginç şekilde, östrojen bazlı hormon tedavisi kullanan kadınlarda davranışsal değişikliklerin daha az görüldüğü belirlendi. Bu da, hormon tedavisinin Alzheimer riskini azaltmada rol oynayabileceği yönünde ipuçları sunuyor. Ancak uzmanlar, hormon tedavisinin zamanlaması ve uzun vadeli etkileri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Erken Tanı İçin Yeni Bir Pencere
Araştırmanın başyazarı Dr. Zahinoor Ismail, menopoz deneyimlerinin Alzheimer gibi hastalıkların erken belirtileri konusunda önemli bilgiler sunabileceğini belirtiyor. Özellikle sosyal geri çekilme, kişilik değişiklikleri ve motivasyon kaybı gibi davranışsal değişimlerin genellikle gözden kaçtığını, oysa bunların da demansın ilk işaretleri olabileceğini söylüyor.
Menopozu Hafife Almamak Gerek
Bu çalışma, kadın sağlığında menopozun yalnızca bir geçiş dönemi değil, uzun vadeli beyin sağlığına dair önemli bulgular barındıran bir süreç olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, menopoz belirtilerini daha yakından takip ederek, Alzheimer riskinin erken saptanabileceğini ve koruyucu tedaviler uygulanabileceğini belirtiyor.
Araştırmanın Özeti
Yaşlanmada sağlık, yaşam kalitesi, biliş, davranış, işlev ve bakım verme süreçlerini araştırmak üzere geliştirilen Kanada merkezli çevrim içi araştırma platformu (CAN-PROTECT): Çalışma protokolü, platform tanıtımı ve ön analizler
Arka Plan: Bilişsel gerileme ve demans riskini önlemek ya da azaltmak, halk sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konularda sağlık uzmanlarını, araştırmacıları ve politika yapıcıları doğru bilgilendirebilmek için farklı demografik gruplardan elde edilen uzunlamasına verilere ihtiyaç duyulmaktadır. CAN-PROTECT, yaşam boyu farklı yaş gruplarından katılımcılarda, hem bilişsel gerileme ve demans riskine hem de beyin yaşlanmasına karşı direnç gelişimine katkıda bulunan faktörleri değerlendiren yeni bir çevrim içi gözlemsel kohort çalışmasıdır.
Yöntemler: Katılımcılar ve onların çalışmada eş olarak belirlediği kişilerden, bilişsel işlev, davranış ve yaşam kalitesi ölçümleri alınmıştır. Bu veriler, katılımcı ve eşlerinin yaşı, cinsiyeti ve eğitim düzeyi gibi değişkenlere göre düzeltilmiş kısmi Spearman korelasyonları ile karşılaştırılmıştır. Katılımcılarda, biliş, davranış, işlevsellik ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkiler ise düzeltilmiş çok değişkenli doğrusal ve negatif binom regresyon modelleri ile incelenmiştir.
Bulgular: İlk üç aylık süreçte, Kanada’nın tüm eyaletlerini kapsayan 2.150 katılımcı çalışmaya kaydolmuştur; bu katılımcıların 637’si çalışmaya eş aday göstererek değerlendirmelerini tamamlamıştır. Katılım düzeyi yüksek olmuş ve birçok isteğe bağlı değerlendirme de tamamlanmıştır. İlk analizler, bilişsel işlev, davranış, işlevsellik ve yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir.
Tartışma: Bu ön sonuçlar, CAN-PROTECT platformunun, beyin sağlığına ilişkin verilerin toplanmasında hem yararlı hem de uygulanabilir bir araç olduğunu ortaya koymaktadır. Platformun çevrim içi yapısı, coğrafi olarak çeşitlendirilmiş bir örneklemin katılımını kolaylaştırmıştır. Bu grup, beyin yaşlanması, demansın önlenmesi ve nörodejeneratif hastalıkların erken teşhisi açısından ideal bir araştırma popülasyonu sunmaktadır. Uzunlamasına veri toplama sayesinde gelecekte daha derinlemesine bilgiler elde edilecektir. Ayrıca, CAN-PROTECT’in bazı özel özellikleri, Kanada toplumunda risk ve direnç faktörlerinin değerlendirilmesinde ve araştırmaya hazır katılımcı topluluğunun geliştirilmesinde önemli rol oynayacaktır.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- The Canadian platform for research online to investigate health, quality of life, cognition, behaviour, function, and caregiving in aging (CAN-PROTECT), Aging and Health Research (2024), DOI: 10.1016/j.ahr.2024.100207
Yorum gönder