Şimdi yükleniyor

ASCO25: Doğru Beslenme Alışkanlığı Kolon Kanserinde Sağ Kalımı Ciddi Oranda Arttırıyor

ASCO25: Doğru Beslenme Alışkanlığı Kolon Kanserinde Sağ Kalımı Ciddi Oranda Arttırıyor

fastfood-kotu-yemek-besin-3 ASCO25: Doğru Beslenme Alışkanlığı Kolon Kanserinde Sağ Kalımı Ciddi Oranda Arttırıyor

Kolon kanseri tedavisi sonrası ne yediğiniz, sadece enerji seviyenizi değil, hayatta kalma şansınızı da etkileyebiliyor. Amerikan Klinik Onkoloji Derneği’nin (ASCO) yıllık toplantısında sunulan yeni bir araştırmada, iltihaplanmayı artıran gıdaların, kolon kanseri hastalarında ölüm riskini ciddi oranda yükselttiğini gösterdi. Evre 3 kolon kanseri teşhisi almış 1600’den fazla hastanın incelendiği çalışmaya göre, iltihap yapıcı (proinflamatuar) gıdaları fazla tüketen hastaların ölüm riski, bu gıdaları az tüketenlere kıyasla %87 daha fazlaydı.

Elde ettikleri verilerle ilgili bir açıklamaya yapan Boston’daki Dana-Farber Kanser Enstitüsü’nden Prof. Dr. Sara Char, “Tedavi sonrası hastaların en sık sorduğu sorulardan biri, kanserin nüksetme riskini azaltmak için ne yapmaları gerektiğidir. Bulgularımız, beslenme düzeninin bu süreçte ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor” dedi.

İltihap Yapan Gıdalar ve Kolon Kanseri Riski

Uzmanlar, beyaz ekmek, kızarmış yiyecekler, işlenmiş et ürünleri, şekerli içecekler ve alkol gibi gıdaların vücutta kronik iltihaplanmaya yol açabileceğini belirtiyor. Bu durum, zamanla kanser dahil birçok hastalığın gelişimine zemin hazırlıyor.

Batı tipi beslenmenin – yani yüksek yağ ve düşük lif içeren diyet – kolon kanseri riskini ciddi şekilde arttırdığını söyleyen NewYork-Presbyterian/Weill Cornell Tıp Merkezi’nden Kolorektal Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alessandro Fichera, şu bilgileri paylaştı: “Özellikle 50 yaş altı bireylerde kolon kanseri vakalarının artışı, uzun yıllardır şekerli ve işlenmiş gıdalarla beslenen bir neslin etkilerini yansıtıyor.”

Yapılan çalışmalarda, kırmızı ve işlenmiş et tüketiminin kolon kanseriyle bağlantısı net biçimde ortaya kondu. Amerikan Kanser Derneği verilerine göre, işlenmiş et tüketimiyle %12.8, kırmızı etle %7.3 ve düşük lifli diyetle %10.5 oranında kolon kanseri bağlantısı bulunuyor.

Ne Yapmalı? Beslenme ve Yaşam Tarzı Önerileri

Uzmanlara göre, riski azaltmak için beslenme düzeni ve yaşam tarzında değişiklikler yapmak şart. Öneriler şöyle:

  • Bitkisel ağırlıklı beslenin: Sebze, meyve, tam tahıllar ve omega-3 içeren yağlı balıklar gibi antiinflamatuar gıdalar, kolon sağlığını destekliyor. Özellikle Akdeniz diyeti bu konuda ideal kabul ediliyor.
  • Kırmızı ve işlenmiş eti azaltın: Sucuk, salam, sosis ve pastırma gibi ürünlerden uzak durulması öneriliyor.
  • Alkolü sınırlayın: Alkol tüketiminin kolon kanseri dahil birçok kanser türüyle ilişkili olduğu biliniyor.
  • Hareketli olun: Çalışmada fiziksel aktivitenin de hayatta kalma şansını artırdığı görüldü.
  • Aile geçmişini bilin ve tarama yaptırın: Ailede kolon kanseri öyküsü varsa, erken yaşta kolonoskopi yapılması öneriliyor.

Kolon kanseri dünya genelinde her yıl yüz binlerce kişiyi etkiliyor ve hem erkeklerde hem kadınlarda ikinci en yaygın kanser kaynaklı ölüm nedeni olarak biliniyor. Evre 3 kolon kanserinde 5 yıllık ortalama sağkalım oranı %73. Araştırmacılar, ilerleyen dönemlerde 50 yaş altı teşhis konmuş kişiler ve ileri evre kanser hastaları üzerinde de benzer araştırmalar yapmayı planlıyor.

İlginizi Çekebilir:  Zayıflamayı Hızlandıran Yeni Keşif: Diyetten Cistein Çıkarılırsa Yağ Yakımı Hızlanıyor

Araştırmanın Özeti

Kolon kanseri nüksü riskinde diyetin etkilerini değerlendirmek amacıyla, faz 3 CALGB/SWOG 80702 klinik araştırmasına katılan hastaların bir alt grubunun beslenme alışkanlıkları, ileriye dönük bir kohort çalışmasında analiz edildi. CALGB/SWOG 80702 klinik araştırması, anti-inflamatuar bir ilaç olan selekoksibin verildiği ya da verilmediği hastalarda, yardımcı kemoterapinin 3 ay mı yoksa 6 ay mı uygulanmasının daha etkili olduğunu test ediyordu. İleriye dönük kohort çalışmaları, benzer özelliklere sahip ancak belirli bir değişken açısından farklılık gösteren hastaları zaman içinde izleyerek bu değişkenin sonuçlar üzerindeki etkisini değerlendirmeye yarar.

CALGB/SWOG 80702 çalışmasına kaydolan yaklaşık 2.500 hastanın 1.625’i bu çalışmaya dahil edildi. Tüm hastaların evre III kolon kanseri vardı ve tümörü cerrahi ile çıkarılmıştı. Katılımcıların ortalama yaşı 60,9 idi. Hastalar, çalışmada rastgele bir tedavi grubuna atanmasından altı hafta sonra ve 14 ila 16 ay sonra olmak üzere iki kez beslenme ve egzersiz alışkanlıklarını bildirdi. Beslenme düzenleri, “ampirik diyet enflamatuar örüntüsü” (EDIP) aracıyla puanlandı.

EDIP aracı, 18 besin grubunun ağırlıklı toplamına dayanır: 9’u proinflamatuar, 9’u antiinflamatuar. Proinflamatuar gıdalara örnek olarak kırmızı et, işlenmiş etler, rafine tahıllar ve şekerli içecekler verilebilir. Antiinflamatuar gıdalar arasında ise kahve, çay, koyu sarı sebzeler ve yapraklı yeşillikler bulunur. Yüksek EDIP puanı, inflamasyon artırıcı bir diyeti; düşük EDIP puanı ise daha az inflamatuar bir diyeti temsil eder.

Paylaş
Tweetle
Paylaş
WhatsApp

Yorum gönder