Sağlık Turizminde Yeni Dönem: HealthTürkiye’ye Üye Olmayan Kurumlara Yetki Yok
Türkiye, sağlık turizminde kaliteyi iyileştirmek amacıyla kapsamlı bir dönüşüm sürecine giriyor. Yeni dönemin en önemli unsurlarından biri olan HealthTürkiye Platformu, Türkiye’ye sağlık hizmeti için gelen uluslararası hastaların tüm süreçlerinin kayıt altına alınmasını sağlayacak. Uluslararası Sağlık Hizmetleri (USHAŞ) Genel Müdürü Behlül Ünver, “Eylül 2024 itibarıyla HealthTürkiye Platformu’na üye olmayan sağlık tesisleri ve aracı kurumlar, sağlık turizmi yetkinliğini kaybedecek” açıklamasını yaptı.
Konu ile ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Behlül Ünver, Türkiye’nin sağlık turizminde yürüttüğü yeni uygulamalar ile kayıt dışı faaliyetlerin engelleneceğini belirterek, USHAŞ Plus portalı ve tıbbi cihaz ile ilaç alanındaki yeni modeller hakkında yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
USHAŞ 29 kamu hastanesindeki sağlık turizmi operasyonundan çekildi
Sağlık turizmi alanında geçmişte hem düzenleyici hem de operasyonel rol üstlendiklerini hatırlatan Ünver, kamu hastanelerindeki sağlık turizmi faaliyetini durdurduklarını belirterek, “Sağlık turizminde 29 tane kamu hastanesinde operasyonları biz yürütüyorduk geçmiş dönemde. Bir yandan kuralları koyan ama diğer taraftan da oyunculuk yapan bir modeldeydi USHAŞ ve biz dedik ki, eğer hakemsek hakemliğimizi yapacağız, oyuncuysak oyunculuğumuzu yapacağız. Yani biz hakem olacağız. Dolayısıyla bir taraf olmayacağız dedik ve 29 tane kamu hastanesinden operasyondan çekildik” diye konuştu.
HealthTürkiye Platformu zorunlu hale geliyor
Sağlık turizminde hizmet kalitesini artırmak ve güvenilir kurumları ön plana çıkarmak amacıyla HealthTürkiye platformunun aktif şekilde kullanıma sunulduğunu, platforma üye olmayan sağlık tesisleri ve aracı kurumların 26 Eylül 2024 sonrası faaliyet yürütemeyeceğini vurgulayan Behlül Ünver, yeni dönemde, tüm kurumların bu platform üzerinden denetleneceğini, hastaların ise dünyanın her yerinden güvenilir doktor ve hastane tercih edebileceğini belirtti.
Ünver, “Bu platform daha önce vardı ancak bu kadar etkin kullanılmıyordu. Şu anda yaklaşık 5800 tane tesis, 1261 tane de aracı kurumun buraya üye olmasını bekliyoruz. Altı aylık bir geçiş süreci var. Üye sayısı şu anda binlere yaklaştı. Dünyanın neresinde olursanız olun, aplikasyonu telefonlarınıza indirerek hangi hastaneye gitmek istiyorsanız, hangi doktoru seçmek istiyorsanız buradan tercihinizi yapabilirsiniz” dedi.
HTS kodu ile güvenli hasta takibi
Türkiye’nin sağlık alanında geliştirdiği dijital sistemlere de değinen Ünver, yeni dönemde Türkiye’ye sağlık hizmeti almak için gelen tüm yabancı hastalara, HTS kodu adı verilen kişisel bir takip numarası tahsis edildiğini, bu uygulamanın hasta takibini kolaylaştırdığını belirterek, “HTS kodunu, bir nevi kimlik numarası gibi düşünebiliriz. Hasta hangi ülkeden başvurursa başvursun, kendisine bir HTS kodu üretiliyor. Sağlık turizmi yapan tesislerin, hastanelerin bu kodu sisteme girmesi zorunlu. Hasta yıllar sonra dahi ülkemize geldiğinde aynı kod üzerinden süreci takip edebiliyoruz” bilgisini verdi.
Hastaya özel vize süreci başlatıldı
HealthTürkiye platformu üzerinden yalnızca hasta takibi değil, vize işlemlerinde de kolaylık sağlandığını belirten Ünver şunları söyledi:“Şu ana kadar yaklaşık 15.600 yabancı misafirimiz için platform üzerinden vize kodu ürettik. Süreç şöyle işliyor; hasta Türkiye’ye gelmeden önce HealthTürkiye platformu üzerinden başvurusunu yapıyor. Biz başvuruyu alınca, ilgili hastane ile temasa geçiyoruz ve tedavi sürecini teyit ediyoruz. Ardından vize kodunu üreterek hastaya iletiyoruz. Hasta bu kodla büyükelçilik veya konsolosluklara giderek öncelikli şekilde Türkiye’ye giriş hakkı kazanıyor.”
Yeni dönemde bakanlıkların da entegre bir şekilde çalıştığını belirten Ünver, sistemin Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı ile koordineli yürütüldüğünü, bu sayede uluslararası düzeyde daha sağlıklı ve gerçekçi veriler üretilebildiğini kaydetti.
Dezenformasyonla mücadele için kriz masası
USHAŞ Genel Müdürü Behlül Ünver, sağlık turizminde Türkiye’nin uluslararası itibarını korumak ve yanlış bilgilendirmeyle mücadele etmek amacıyla USHAŞ bünyesinde özel bir ekip oluşturduklarını da açıkladı.
Sağlık turizminde yaşanan her olumsuz haberin küresel ölçekte yansımaları olabileceğine dikkat çeken Ünver, “Bir hastayla ilgili dahi yanlış bilgilendirme uluslararası kamuoyunda algı sorunu yaratabiliyor. Bu nedenle dezenformasyonla ilgili USHAŞ içinde profesyonel bir ekip kurduk. Olumsuz haber çıktığında hemen araştırıyoruz, Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçiyoruz ve doğru bilgiyi kamuoyu ile paylaşıyoruz” diye konuştu.
USHAŞ Plus ve yeni ticari modeller devreye giriyor
USHAŞ Plus adında, online e-ticaret portalı kurulacağını da açıklayan Ünver, Türkiye’de üretilen yerli ve milli tıbbi cihazların yurt dışına pazarlanabilmesi için bu yeni dijital platformun devreye alındığını açıkladı. USHAŞ Plus üzerinden sağlık kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu ürünlerin seçilebileceğini ve sipariş verilebileceğini belirten Ünver, medikal ürünlerin yurt dışı pazarına açılmasında bu sistemin büyük kolaylık sağlayacağını söyledi.
İlaç alanında ise USHAŞ’ın ayrı bir otomasyon sistemi kurduğunu belirten Ünver, özellikle nadir hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların ve temininde zorluk yaşanan ürünlerin bu sistem aracılığıyla daha erişilebilir hale geleceğini söyledi.
Türkiye, sağlık turizminde talep gören ülkeler arasında
Türkiye’nin sağlık turizminde gelişimini sürdürdüğünü söyleyen Ünver, 145 ülkeden insanların tedavi olmak için Türkiye’ye geldiğini belirterek, “Özellikle saç ekimi alanında dünya çapında bir destinasyon merkezi haline geldi Türkiye. Organ transplantasyonu, karaciğer, böbrek nakli, kemik iliği nakli, bunlara örnek olarak söyleyebileceğimiz işler. Göz ameliyatları, onkoloji vakaları, tüp bebek uygulamaları, IVF uygulamaları, obezite cerrahisi, diş tedavileri tercih edilen konular” dedi.
Dünya genelinde sağlık turizminin yalnızca medikal hizmetlerle sınırlı olmadığını vurgulayan Ünver, “Sağlığı için bir ülkeden başka bir ülkeye seyahat eden herkes sağlık turizmi kapsamında değerlendiriliyor. Bu kavram sadece medikal turizmi değil; termal turizm, engelli turizmi, yaşlı (üçüncü yaş) turizmi, ‘longevity’ yani sağlıklı yaşam dediğimiz kavramları ve sporcu sağlığı gibi başlıkları da kapsıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin sağlık turizmindeki mevcut payı potansiyelinin altında
Sektörün küresel büyüklüğüne dair bilgi veren Ünver, dünyada medikal turizmin yaklaşık 100 milyar dolarlık, termal turizmin 98 milyar dolarlık ve yaşlı turizminin ise yaklaşık 70 milyar dolarlık bir ekonomik hacme sahip olduğunu belirtti. Sağlıklı yaşam ve uzun ömür odaklı (longevity) hizmetlerin ise dünya çapında 1 trilyon 200 milyar dolarlık bir pazarı temsil ettiğini ifade eden Ünver, bu pazarın 300-400 milyar dolarlık kısmının doğrudan sağlık hizmetleriyle ilgili olduğunu söyledi.
Buna karşılık, Türkiye’nin mevcut durumda sağlık turizminden yıllık yaklaşık 3 milyar dolar gelir elde ettiğine işaret eden Ünver, “Bu rakam, Türkiye’nin sahip olduğu potansiyel ve dünya ölçeğindeki pazara bakıldığında yeterli değil. Türkiye, güçlü sağlık altyapısı, modern hastaneleri, nitelikli sağlık personeli ve uluslararası standartlardaki hizmet kalitesiyle çok daha büyük bir pay alabilecek kapasiteye sahip” dedi. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde sağlık turizminden elde ettiği geliri artırmak ve küresel pazarda daha fazla söz sahibi olmak için çalışmalarını sürdüreceğini kaydetti.
Türkiye’nin Hedefi: 20 milyar dolarlık gelir
Genel turizm verilerine de değinen Ünver, 2024 yılında Türkiye’nin turizm gelirinin yaklaşık 60 milyar dolar olduğunu, bir turistin ortalama 1000 dolarlık harcama yaptığını belirtti. Sağlık turizminde ise farklı bir tablo olduğuna dikkat çeken Ünver, şunları söyledi:
“2024 verilerine göre sağlık turizminden elde edilen toplam gelir 3 milyar dolar civarında. Ülkemize sağlık amacıyla gelen yabancı turist sayısı yaklaşık 1,5 milyon. Bu da hasta başına ortalama 2000 dolar gelir anlamına geliyor. Eğer bu rakamı 3000 ila 4000 dolar seviyesine çıkarabilirsek ve sağlık turisti sayısını 4-5 milyona ulaştırabilirsek, Türkiye için 20 milyar dolarlık bir gelir hedefi hiç de uzak değil.”
Termal Turizm ve sağlıklı yaşam alanlarında farkındalık oluşturulmalı
Türkiye’nin doğal kaynakları ve termal turizm potansiyeline de dikkat çeken Ünver, mevcut kaynakların ekonomik değere dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Behlül Ünver, “Ülkemizde 1100 tane termal kaynak, 500’e yakın termal tesis bulunuyor. Ancak Türkiye’nin yıllık termal turizm gelirleri 250-300 milyon dolar seviyesinde. Oysa Almanya, termal turizmden yıllık yaklaşık 10 milyar dolar gelir elde ediyor” ifadelerini kullandı.
Ünver, sadece medikal turizm değil, termal turizm ve sağlıklı yaşam alanlarında da farkındalık oluşturulmasının önem taşıdığını, Türkiye’nin sahip olduğu potansiyelin etkin şekilde değerlendirilmesi durumunda sağlık turizminde küresel rekabet gücünü artırabileceğini sözlerine ekledi.
Yorum gönder